laura ve george
laura saten geceleğini giyip, muhteşem yatak odasına girdiğinde; bir tanecik aşkı george, onu uzanmış, komidinin üzerindeki okuma lambasını yakmış, ters tuttuğu kitabı okuyormuş gibi yaparak beklemektedir. laura bunu farketmez bile. george’unun yanına beyazlar içindeki yatağına uzanır. george’da okumakta olduğu ‘suç ve ceza’yı komidinin üstüne bırakır. birbirilerine iyi geceler dileyip, huzurla kafalarını yastığa koyarlar.
Bağdat. gece yarısını geçmiş. amerikalı askeri tim, dar bir sokağa, harekat düzenliyor. aynı flimlerdeki gibi biri köşeyi kontrol ediyor, ‘clear’ sonra diğerleri geliyor. kendilerince oyun oynuyorlar. baskına geldikleri eve vardıklarında kapının önünde birikiyorlar, biri kapıyı kırıyor, diğerleri hızlıca içeri dalıyorlar. karanlık evi rastgele tarıyorlar. Askerlerden biri bağıtıyor.”these bullets for you from bush for your peace” woww. Dimi? Sonra askerlerden biri bağırıyor. “clear”. dünyayı bir kaç teröristten daha kurtarmanın huzuruyla fenerleri yakıp içeriyi kontrol ediyorlar. işte, bir terörist anası ve bundan 30 yıl sonra kesin terörist olacak üç yavrusu. Ölü. görev başarıyla tamamlanmıştır.
bush uykusundan kan ter içinde bağırarak uyanıyor. laura dönüp ne olduğunu soruyor. kabus gördüm diyor bush. yok bir şey diyor laura, sadece kabus uyu sevgilim.
suç işeyen bir insanın yanında yatan eşide, bu suça ortaktır. birşey yokmuş gibi davranamazsın. katilin yanında yatamazsın.
bu nasıl oluyor. yani bush çıkıpta gözümüzün içine bakıp ırağa uygarlık götürmek için gidiyoruz diyor. bizde aa süper diyor muyuz? petrol yalan yani. bu ne nasıl bir şey, herkes herşeyi biliyorken bush elini kolunu sallıyarak istediğini yapıyor. bir ülkeyi dağıtıyor, şımarık. bir taşla iki kuş. hem petrol elde edilecek, hem kuleleri yıkan teröristlere karşı ülkesini savunan mükemmel başkan görüntüsüyle oy toplayacak. hemde muhtamelen, kulelerin yıkılmasında senin parmağın varken. iyi kafa. lütfen bir yerlerden bulun ve muhalif Micheal Moore’un Fahrenheit 9/11’ini izleyin.
bir ülkede insanlar bush’un kurşunlarıyla kan ağlarken; bir ülke silah tüccarlarının, yeni silahlarını görücüye çıkardıkları panayır yerine dönmüşken; laura, first lady first lady dolaşmaya devam ediyor. önemli değil taşıdığı sıfatı korumak için buna değer. hayır diyemiyor kocasına, bu suça ortak olamam diyemiyor. terk edemiyor.
zaman geçiyor, ırak amerika için düşünüldüğü gibi kolay lokma çıkmıyor. İran, Kuveyt savaşı atlatmış, savaşmayı bilen Iraklılara karşı, play station’un başından kaldırılmış evangelistlerin pek şansı olmuyor. vietnam misali cenazeler ülkeye dönmeye başlayınca aileler tepki gösteriyor. bush oy kaybetmeye başlıyor. yeni seçimleri kaybedecek gibi. ve birden laura bush’u terk ediyor. çünkü artık bu adamla işi bitmiştir. yeniden başkan olamayacak. güçsüz bir adamın yanında duramaz laura. en azından tarih onu abd başkanını terk eden kadın olarak hatırlasın.
bush ne yapıyor bunun üzerine. kendisi gibi, yırtıcı gerçek bir kadına ulaşıyor. Condoleezza Rice(adı bile korkunç) şimdi bu iki kafadarın yeni seçimleri kazanmak için bir şeyler yapması, amerikalıları yeni bir senaryoya inandırması gerekiyor.
sorun değil müslüman ülke çok. birinin biyolojik silahı var dersin girersin. birinin nükleer. birine uygarlık götürürsün, birine barış. yeni hedef İran. 2008’e az kala abd’de bir yerler patlayıp sonunda İran yaptı derlerse hiç şaşırmam.
ölen insan. ağlayan ana, baba, eş, çocuk. bunu yapan, yaptıran nasıl insan? bu nasıl vicdan?
dünyada herhangi bir vatandaş olarak yaşamak, dönen bazı entrikalar hakkında yorum yapamıyacağımız anlamına gelmiyor.
Bağdat. gece yarısını geçmiş. amerikalı askeri tim, dar bir sokağa, harekat düzenliyor. aynı flimlerdeki gibi biri köşeyi kontrol ediyor, ‘clear’ sonra diğerleri geliyor. kendilerince oyun oynuyorlar. baskına geldikleri eve vardıklarında kapının önünde birikiyorlar, biri kapıyı kırıyor, diğerleri hızlıca içeri dalıyorlar. karanlık evi rastgele tarıyorlar. Askerlerden biri bağıtıyor.”these bullets for you from bush for your peace” woww. Dimi? Sonra askerlerden biri bağırıyor. “clear”. dünyayı bir kaç teröristten daha kurtarmanın huzuruyla fenerleri yakıp içeriyi kontrol ediyorlar. işte, bir terörist anası ve bundan 30 yıl sonra kesin terörist olacak üç yavrusu. Ölü. görev başarıyla tamamlanmıştır.
bush uykusundan kan ter içinde bağırarak uyanıyor. laura dönüp ne olduğunu soruyor. kabus gördüm diyor bush. yok bir şey diyor laura, sadece kabus uyu sevgilim.
suç işeyen bir insanın yanında yatan eşide, bu suça ortaktır. birşey yokmuş gibi davranamazsın. katilin yanında yatamazsın.
bu nasıl oluyor. yani bush çıkıpta gözümüzün içine bakıp ırağa uygarlık götürmek için gidiyoruz diyor. bizde aa süper diyor muyuz? petrol yalan yani. bu ne nasıl bir şey, herkes herşeyi biliyorken bush elini kolunu sallıyarak istediğini yapıyor. bir ülkeyi dağıtıyor, şımarık. bir taşla iki kuş. hem petrol elde edilecek, hem kuleleri yıkan teröristlere karşı ülkesini savunan mükemmel başkan görüntüsüyle oy toplayacak. hemde muhtamelen, kulelerin yıkılmasında senin parmağın varken. iyi kafa. lütfen bir yerlerden bulun ve muhalif Micheal Moore’un Fahrenheit 9/11’ini izleyin.
bir ülkede insanlar bush’un kurşunlarıyla kan ağlarken; bir ülke silah tüccarlarının, yeni silahlarını görücüye çıkardıkları panayır yerine dönmüşken; laura, first lady first lady dolaşmaya devam ediyor. önemli değil taşıdığı sıfatı korumak için buna değer. hayır diyemiyor kocasına, bu suça ortak olamam diyemiyor. terk edemiyor.
zaman geçiyor, ırak amerika için düşünüldüğü gibi kolay lokma çıkmıyor. İran, Kuveyt savaşı atlatmış, savaşmayı bilen Iraklılara karşı, play station’un başından kaldırılmış evangelistlerin pek şansı olmuyor. vietnam misali cenazeler ülkeye dönmeye başlayınca aileler tepki gösteriyor. bush oy kaybetmeye başlıyor. yeni seçimleri kaybedecek gibi. ve birden laura bush’u terk ediyor. çünkü artık bu adamla işi bitmiştir. yeniden başkan olamayacak. güçsüz bir adamın yanında duramaz laura. en azından tarih onu abd başkanını terk eden kadın olarak hatırlasın.
bush ne yapıyor bunun üzerine. kendisi gibi, yırtıcı gerçek bir kadına ulaşıyor. Condoleezza Rice(adı bile korkunç) şimdi bu iki kafadarın yeni seçimleri kazanmak için bir şeyler yapması, amerikalıları yeni bir senaryoya inandırması gerekiyor.
sorun değil müslüman ülke çok. birinin biyolojik silahı var dersin girersin. birinin nükleer. birine uygarlık götürürsün, birine barış. yeni hedef İran. 2008’e az kala abd’de bir yerler patlayıp sonunda İran yaptı derlerse hiç şaşırmam.
ölen insan. ağlayan ana, baba, eş, çocuk. bunu yapan, yaptıran nasıl insan? bu nasıl vicdan?
dünyada herhangi bir vatandaş olarak yaşamak, dönen bazı entrikalar hakkında yorum yapamıyacağımız anlamına gelmiyor.
0 Yorum:
Yorum Gönder
<< ana sayfa